Dünya nüfusunun yaklaşık yarısını oluşturan kadınlar, hayatlarının ortalama 2 bin 535 gününde regl oluyor. Bu bilginin içerisinde durumu iyi olan, regl ürünleri alırken zorlanmayan ve ailelerinden çekinmeyen kadınlar gibi bir ek bilgi yer almıyor. Her kadın regl oluyor ve regl ürünlerine ihtiyaç duyuyor. Tüm kadınlar regl dönemlerinde maddi durumları, aileleriyle olan ilişkileri, ailelerinin regl dönemiyle olan ilişkileri veya sosyal statüleri fark etmeksizin insan hakları doğrultusunda regl ürünlerine ulaşabilmeyi hak ediyor.
Ped, menstrüel kap ve tampon gibi regl döneminin göz ardı edilemeyecek ihtiyaçlarına ulaşmakta zorlanmanın veya hiç ulaşamamanın yanında hijyenik koşullar ve psikolojik faktörler de regl yoksulluğu başlığı altında sayılıyor.
Konuşmamız Gerek Derneği’nin yaptığı “Türkiye’de Regl Yoksulluğu” araştırması regl dönemindeki kadınların ve kız çocuklarının yaşadığı zorluklara ışık tutuyor. Bu araştırmanın katılımcılarının %42,5’i regl ürünlerini nadiren zorlukla alırken, %22,6’sı sıklıkla zorluk yaşadığını, %8,5’i ise her zaman zorlukla karşılaştığını belirtti. UNFPA’in raporuna göre, Türkiye’de yaşayan her iki mülteci kadın ve kız çocuğundan biri “çok pahalı” olduğu için regl ürünlerine ulaşamıyor.
Bu konuda yapılan öneriler ise regl ürünlerindeki KDV oranının düşürülmesi ve düşük maliyetli ürünlere erişimin kolaylaştırılması adına bu ürünlerin ücretsiz bir şekilde kadınlara ulaştırılması şeklinde.
Türkiye’de regl tabusu, regl yoksulluğunun en büyük sebeplerinden bir tanesi. Regl olmanın hala utanılacak bir şey olarak yansıtıldığı evlerde, regl döneminin hijyenik bir şekilde geçirilmesi neredeyse imkansız gibi gözüküyor. Regl olmak; ayıp, utanılacak ve üzerine konuşulmaması gereken bir şey olarak görüldükçe kız çocukları ailelerinden regl olduklarını saklıyorlar veya bu konuda bir istekte bulunmaktan çekiniyorlar.
Regl dönemi hakkındaki bilgi kirliliği de kadınların zarar görmesine sebep oluyor. Bu durumun temel sebepleri ise toplumdaki cinsiyet eşitsizliği, regl konusundaki eğitimsizlik ve medyanın yanlış etkileri olarak sıralanabilir. Buna çözüm olarak regl farkındalığının sağlanması için topluma çeşitli eğitimler verilmesi, iş hayatında regl döneminde izin alınabilmesi ve kamusal alanlarda regl ürünlerine kolay erişim sağlanması sunulabilir.
Türkiye’de regl yoksulluğu ile mücadele için atılan adımlar ve yapılan çalışmalar olumlu yönde olsa da, her kadın regl ürünlerine kolay ulaşım sağlayana kadar bu alanda daha fazla çözüm üretilmesi gerekiyor. Regl ürünlerine kolay ulaşım, regl döneminin konuşulması ve regl döneminde hijyenik koşullara kolay erişim sağlanması temel insan haklarıdır. Bu temel insan hakkını herkes tarafından güvenle yaşanabilir kılmak adına alınacak kararlar hala tartışılırken kadınlar regl olmaya ve mağduriyet yaşamaya devam ediyor.