Bir ilişkiyi ilişki yapan en güçlü şey nedir, diye sorsanız, çoğu kişi “aşk” der. Ama aşk, davranışlara yansımadığı salt haliyle yeterli olmayabilir.
Natalie Portman’ın Closer’daki ünlü repliği “Nerede bu sevgin? Göremiyorum, dokunamıyorum, hissedemiyorum. Yalnızca duyuyorum, ama o ucuz sözlerle de hiçbir şey yapamıyorum!”, durumu kanıtlar nitelikte diyebiliriz.
“Seni seviyorum ama sevgimi nasıl göstereceğimi bilmiyorum” klişelerine karşı koymak için kendinizin ve partnerinizin sevgi dilinizi keşfetmek, önemli bir nokta olabilir. Çünkü sevgi dilinizi anlamak, sizin ve partnerinizin duygusal ihtiyaçlarını daha net görmenize, yanlış anlaşılmaların önüne geçmenize ve ilişkinizi güçlendiren küçük ama etkili adımlar atmanıza yardımcı olur.
Peki, sevginizi nasıl ifade ediyorsunuz? Birlikte keşfediyoruz!
“Love language”, yani sevgi dili nedir?
İlişkilerinize dair ara sıra bir şeyler eksik gibi mi hissediyorsunuz? Sevdiğinizi söylüyor, gösteriyor ama karşı taraf tam olarak da anlamıyormuş gibi mi geliyor? Sanki farklı tellerden çalıyorsunuz ve bir türlü aynı ritimde buluşamıyorsunuz… Bu durumu yaşamanızın sebebi “sevgi dili” konseptinde saklı olabilir.
Evet, herkesin bir sevgi dili var ve bu dil, bir ilişkideki uyumu sağlamak için gizli anahtar olabilir.
Basitçe, bir insanın sevgiyi nasıl ifade ettiği ve nasıl algıladığını tanımlayan sevgi dili, Psikolog Gary Chapman’ın popüler teorisine göre, beş kategoriye ayrılıyor: fiziksel temas, onay sözleri, kaliteli zaman, hizmet davranışları ve hediye alma/verme.
Bir düşünün: Partneriniz fiziksel temasla sevgisini gösterirken siz daha çok onun neyi nasıl söylediğine odaklanıyorsanız, bu arada büyük bir iletişim boşluğu oluşabilir. Sevgiliniz pahalı hediyelerden hoşlanırken siz birlikte sohbet edip, kaliteli zaman geçirmeyi tercih ediyor olabilirsiniz.
Sevgi dilinizi anlamak ise bu boşlukları doldurmak için bir rehber gibidir.
Sevgi dilinizi nasıl anlayabilirsiniz?
Kendinizi tanımakla başlayın
İletişim problemlerinizi ve sevgi boşluğunuzu çözmek için önce kendi ihtiyaçlarınızı ve isteklerinizi anlamanız gerekir. Hangi hareketler sizi daha özel hissettiriyor? İlginin en sevdiğiniz hali içten bir sarılma mı, yoksa tatlı sözlerle dolu uzun uzun yazılan WhatsApp mesajları mı? Önce kendinizi keşfedin, sonra bu keşfi partnerinizle paylaşın.
“O benimle aynı şeyi ister” yanılgısından çıkın
Size anlam ifade eden şeylerin partneriniz için de aynı derecede önemli olduğunu varsaymak, zaman zaman hayal kırıklığı yaratabilir. Belki siz fiziksel temasla bağ kurarken, o küçük jestlerle mutlu oluyor. Ya da siz hediye alırken üzerine çok düşünüp, zaman harcıyor olabilirsiniz ama bu durum onun için o kadar da uğraşacağı bir şey olmayabilir. Bu tarz konularda, farklılıklara saygı duymanız gerekebilir.
İlişkide sevgi dilinin önemi
Partnerinizin sevgi dilini dinleyin
Kendinizi keşfetmeniz kadar, partnerinizin sevgi dilini öğrenmeniz de önemli. Partnerinizin sevgiye nasıl cevap verdiğini gözlemleyin. Belki de onun için anlık bir “iyi ki varsın” tüm hediyelerden daha değerlidir. Ya da ona çok acil bir işinde yardımcı olarak ilaç gibi gelmeniz, diğer her şeyi bir kenara atabilir.
Küçük ama anlamlı değişikliklerle ilişkide uyumun sihrini yakalayabilir, bunu bir savaş meydanı yerine hareketli bir dansa çevirerek birbirinizi besleyebilirsiniz. Biliyoruz ki ilişkiler, küçük dokunuşlarla da güzelleşir. Bir öneri: Eğer partnerinizin sevgi dili onay sözleriyse, onu destekleyen ve takdir eden kelimeler seçmeye başlayabilirsiniz.
İlginizi çekebilecek bir diğer yazı >>>>> Venüs burcunuz partner seçiminiz hakkında ne söylüyor?
Kapak: @nicolaannepeltzbeckham