Hepimiz en az on adımlı o aşırı titiz cilt bakımı rutinlerine kaptırdık kendimizi, değil mi? Sabaha kadar nemlendir, yatmadan önce tonik, ardından serumlar…
Kendinizi “cildim bu kadar ürünü nasıl taşıyor?” diye sorgularken buluyorsanız, işte tam da o noktada durma zamanı. Cildinizin bir araya gelip size “Bir mola versek mi?” dediğini duyar gibi olun. İşte o mola, artık “skin fasting” yani “cilt orucu” trendiyle hayat buluyor.
Basitçe anlatmak gerekirse, cilt bakımınızı en aza indiriyorsunuz ve cildinizin kendi kendini toparlamasına izin veriyorsunuz. Yani cildinizi detoks moduna alıyorsunuz. Ama merak etmeyin, bu bir “yüzüme hiçbir şey sürmeyeceğim” maratonu değil. Daha çok cildinizi anlayıp ona nefes alma şansı verme meselesi.
Başlangıç için
Her şeyi bir anda bırakmanız gerekmiyor. İlk adım, kullandığınız ürünleri değerlendirmek. Hangisi gerçekten işe yarıyor? Hangisi alışkanlık veya meraktan dolayı rutininizde? Fazlalıklara karar verin ve ihtiyacınız olmayanları hayatınızdan çıkarın.
Nemlendirici olmadan asla
Cildinizin en iyi arkadaşı nemlendirici. O yüzden skin fasting yaparken bile asla onu kenara bırakmayın. Hafif, temiz içerikli bir nemlendirici, bu süreçte yeterli olacak.
Yavaş yavaş eksiltin
Serumlara ara verin. Maskeler bir süre rafa kalksın. Cildiniz, bu mola sırasında kendi kendine çalışmayı öğrenir. Emin olun, biraz serbestlik ona çok iyi gelecek.
Cilt tipinizi tanıyın
Herkesin skin fasting’i aynı olmaz. Kuru ciltler daha nazik bir geçiş isterken, yağlı ciltler bu süreçte rahat bir nefes alabilir. Kendinizi ve cildinizi tanıyın, ona göre hareket edin.
Güneş kremini ihmal etmeyin
Skin fasting demek, cildi tamamen savunmasız bırakmak demek değil. Güneş koruyucu hâlâ sizin kahramanınız. Mevsim fark etmeksizin günlük rutinden onu eksiltmek yok.
İlginizi çekebilecek bir diğer yazı >>>>> Soğuk havalarda cilt bariyerinizi koruyan 3 adımlı rutin
Kapak: @kyliejenner
