- Markanızı kurduğunuz dönemden bu yana moda endüstrisinde en çok neler değişti?
Camilla Freeman-Topper: O günden bu yana birçok şey değişti ama bana göre içlerinde en önemlisi sosyal medyanın yükselişi ve endüstri üzerindeki etkisi oldu. Sosyal medya hayatlarımızı, iletişim yöntemlerimizi, odaklandığımız alanları değiştirdi, bu bağlamda hem pozitif hem de negatif etkileri olduğunu düşünüyorum. Markam adına baktığımda kitlemizle kurduğumuz iletişimin bu sayede çok pozitif bir yöne evrildiğini gözlemliyorum. 2003’ten bugüne geldiğimizde müşterimizle kurduğumuz ilişki artık çok daha sağlam. Bugün hikayemizi daha kişisel bir şekilde anlatabiliyoruz. Bunun en duygusal örneği “Ovaries. Talk About Them” isimli kampanyamız. Misyonumuz yumurtalık kanserini sona erdirmek ve bu amacı desteklemek için bir mecramız olması harika.
- Camilla And Marc İlkbahar-Yaz 2021 koleksiyonunuzdan bahseder misiniz?
CFT: Koleksiyonumuzu Nostalgia olarak adlandırdık. Bu koleksiyon geçmişin ve onunla ilgili algılarımızın samimi bir tasviri, sona ermiş şeylerin enerjik bir yorumu, hitap ettiği kadın da günümüzü, anı yaşayan bir kadın. Ben özellikle zihinsel ve duyusal olarak gelişme fikriyle çok ilgiliyim. Deneyimlerimiz ve düşüncelerimizin geleceğimizi biçimlendirme ve yönlendirme şeklini merak ediyorum. Koleksiyon da tüm bunların etkisiyle geçmişe bakmanın gücünü ve kendi maceramızı farketmeyi simgeliyor.
- Tasarımlarda en çok hangi renkleri kullandınız?
CFT: Natürel tonlarda bir renk paleti tercih ettik. Krem, adaçayı ve ten rengine gök mavisi, yosun yeşili ve koyu mandalina tonları eşlik ediyor.
- İki kardeş birlikte çalışmak nasıl bir deneyim? Hangi yönlerden birbirinizi tamamlıyorsunuz?
Marc Freeman: Birbirimize karşı büyük bir güven ve şeffaflığa sahip olduğumuz için çok şanslıyız, bu birlikte çalışmayı kolaylaştırıyor. Aynı zamanda sorumluluklarımızı ve alanlarımızı çok iyi ayırıyoruz, bu yüzden kimse diğerinin işine karışmıyor. İş anlamında önemli stratejik adımlar atacağımız zaman bir araya geliyor, konuşuyor ve oy birliğiyle karar alıyoruz. Gerçekten sorunsuz bir süreç oluyor. Camilla bana göre daha çok hisleriyle hareket ediyor, bense daha analitik bir bakış açısı sunuyorum ve bu şekilde birbirimizi tamamlıyoruz.
- Bu sezon moda haftaları genellikle dijital sunumlarla gerçekleşti. Pandemi sonrasıyla ilgili neler düşünüyorsunuz
MF: Pandemi sonrası modanın geleceği fırsatlarla dolu. Pandemi bir durma hali ve netlik yarattı, hem bireysel hayatlarımızda hem de marka olarak içimize dönme fırsatı bulduk. Ben bunun moda endüstrisi için pozitif olduğunu düşünüyorum çünkü kendine dönmek gelişmek adına her zaman iyi bir araç olmuştur. Camilla And Marc’ta bu dönemin artısı ise bizi daha yenilikçi, dikkatli ve hem birbirimizle hem de müşterilerimizle daha bağlı hale getirmiş olması.
- Yaz için tatil planlarınız var mı?
CFT: Burada, Avusturalya’da yılın dokuz ayı yaz havasına sahip olduğumuz için şanslıyız. Bu yaz ailemle Queensland’in kuzey tarafına bir seyahat gerçekleştirmek istiyorum, oradaki adalar çok güzel. Su masmavi, kumlar bembeyaz, harika bir yaz kaçışı olacaktır. MF: Benim ideal tatil anlayışım harika yemekler ve doğayı keşfetmek üzerine kurulu. Avusturalya’nın güneyindeki Tazmanya’ya gitmek istiyorum. Orada yemekler muhteşem, aynı zamanda nehirleri, dağları ve gölleriyle tırmanış için çok elverişli yerler var.
RÖPORTAJ EYLÜL SOLAKOĞLU