Sosyal medyada her hafta yeni bir kişisel gelişim tavsiyesiyle karşılaşıyor olabilirsiniz ama bazıları var ki sadece akılda kalmakla kalmıyor, bir yaşam tarzı haline geliyor. “Let them” teorisi de tam olarak bu etkiyi yarattı. Podcast sunucusu Mel Robbins’in Instagram’da paylaştığı video, 20 milyonu aşkın izlenme ve binlerce yorumla TikTok’ta viral oldu. Peki herkesin bu kadar konuştuğu teori nasıl işliyor?
Robbins videoda şöyle diyor: “Eğer arkadaşların seni bu hafta sonu brunch’a çağırmıyorsa, bırak çağırmasınlar. Eğer hoşlandığın kişi seninle ciddi bir ilişki istemiyorsa, bırak istemesin.” Bu yaklaşım, bir şeyi zorlamadan önce karşınızdakinin davranışını olduğu gibi kabul etmeye dayanıyor. Kulağa basit geliyor olabilir ama ‘let them’ teorisi, kontrol etme arzunuzla yüzleştiğiniz noktada aslında oldukça radikal.
Bu düşünce biçimi, özellikle “Neden böyle davranıyor?”, “Beni neden aramıyor?”, “Neden daha fazla çaba göstermiyor?” gibi sorularla zihnini yoranlar için bir tür zihinsel kurtuluş sunuyor. Robbins’in dediği gibi: “İnsanlar kim olduklarını sana zaten gösteriyorlar. Bırak gösterdikleri gibi olsunlar, sen de ne yapacağına karar ver”
Robbins’in önerdiği şey susmak ya da sınır koymaktan vazgeçmek değil. Aksine, ‘let them’ bir pasiflik çağrısı değil, bir yön değiştirme önerisi. Önce karşı tarafın davranışını değiştirmeye çalışmayı bırak, sonra kendi duygularına alan aç. Bu teori, duygusal manipülasyonun ya da ilişkinin dinamiğini kontrol etmenin yerine, netlik ve kabulü koymayı teklif ediyor. Let them, zor duyguların ve reddedilme korkusunun tam ortasında huzurlu bir mesafe öneriyor.
Kapak: @devonleecarlson
İlginizi çekebilecek bir diğer yazı >>>>> Rutinlerinizi eşleştirin: TikTok’un “Wellness Pairing” trendi
