Günümüzün hızlı tempolu yaşam tarzında, iş hayatıyla günlük rutin arasında geçiş yaparken tarz ve konforun birleşimi her zamankinden daha kritik hale geliyor. Bu ihtiyaca yönelik olarak Mango, son moda çözümler sunmaya devam ediyor. “Selection” adını taşıyan yeni koleksiyonu, işe dönüşün düşünülerek özenle tasarlandığı bir seriyi içeriyor ve gündüzden geceye şıklık sağlayacak parçalarla çabasız bir şıklığı vadediyor.
Koleksiyonun belirgin özelliklerinden biri, günlük rahatlığı sağlamanın ötesine geçerek şehre dönüş anında hem resmi hem de gündelik tarzları mükemmel bir dengeyle buluşturabilmesi. Bu çok yönlü yaklaşım, işten sonra yapılacak etkinliklerden iş toplantılarına kadar her duruma uyum sağlayabilme becerisini taşıyor.
Mango’nun “Selection” koleksiyonu, sadece tarz ve kullanışlılıkla sınırlı kalmıyor; aynı zamanda yüksek kalite standartlarına ve özene dayalı tasarım anlayışına da sahip. Bu yönüyle Mango’nun “Selection” koleksiyonu, rahatlıkla şıklığı birleştirerek moda tutkunlarının gardıroplarında özel bir yer edinmeyi hedefliyor.
Danimarkalı stil danışmanı Alex Carl‘ın katkılarıyla gerçekleşen bu kampanya, fotoğrafçı Anthony Seklaoui‘nun New York sokaklarında çektiği fotoğraflar ile çağdaş kadınlar için, erkek ve kadın imgelerini ustalıkla bir araya getirerek yeni bir tarz yaratmayı amaçlıyor.
Avrupa’nın en tanınmış global moda markalarından biri olan Mango, bu defa işe dönüşe ek olarak sınırsız planlama seçenekleri sunan sonbahar/kış ürün serisiyle dikkat çeken yeni Selection koleksiyonunu sunuyor. Bu koleksiyon, şehre dönüşü göz önünde bulundurarak her türlü stil için özenle tasarlanmış parçalardan oluşuyor.
Şehrin karmaşasına karşı sakin ve huzurlu bir duruş sergilemek, adeta bu zarif koleksiyonun ruhunu yansıtıyor. Mango Selection, iş dünyasının resmi atmosferine uygun en zarif ve şık tasarımları sunmasının yanı sıra gündüzden geceye geçişi sağlamak adına cesur ve feminen parçaların sofistike bir sentezi olarak öne çıkıyor. Özellikle de 2000’lerin estetiğine gönderme yapan aksesuarlar ve kesimlerin kullanımıyla modern bir perspektife sahip olan bu koleksiyonun yaklaşımı, 90’ların retro temellerine dayanarak çağdaş bir bakış açısıyla işlenmekte.
Terzilik becerisi, özellikle blazer ceketler gibi klasik parçaların yeniden popüler hale geldiği bu koleksiyonun merkezinde yer almakta. Bu giysi, doksanların tarzını yakalamak için teknik kumaştan tasarlanmış olup, başlangıçta bol kesimli ve çıkarılabilir kollara sahipken, diğer seçenekler arasında ise, yarım (crop) kesime uzanan bir yorumla karşımıza çıkıyor.
Bununla birlikte deri detaylar, yeni kesimlerde kendi önemli rollerine sahip. Özellikle karamel tonu, bu koleksiyonun öne çıkan kumaşlarından. Koleksiyonda ceketler ile mini etekler de kendine yer buluyor. Kısa bomber ceketlerden, vintage esintili tasarımlara kadar çeşitli deri giyim parçaları, bu öneriye çeşitli formlar kazandırıyor.