Medyanın hipnozu altında kendimizi fast fashion’a teslim etmeye çoğu zaman eğilim gösteriyoruz. Mikro trendlerle gelen geçici heyecanların hipnozu altına girerek aldığımız fonksiyonel ve pratik olmayan kıyafetler, 2 ay sonra gözümüze tamamen farklı gözüküyor ve adeta onlardan nefret ediyoruz. Peki bu döngüyü nasıl kırabilir ve çok alışveriş yapmak zorunda kalmadan girdiğimiz her ortama uyum sağlayan bir gardroba sahip olabiliriz?
Alışveriş bağımlılığınızı neler tetikliyor? En büyük bağımlılığınız ayakkabılar mı, yoksa tercihinizi çantalardan yana mı kullanıyorsunuz? İşte adım adım çok alışveriş yapmanıza rağmen ‘Giyecek hiçbir şeyim yok!’ isyanından kurtulmanız için çözümler:
İklim krizi ve ‘Fast Fashion’a (modada hızlı üretim) karşı bilinçlenmek
Fast fashion kıyafetler kimi zaman popüler kültürün beynimizi hali hazırda esir alan gelip geçici heveslerinden beslenirken, uygun fiyatıyla da çoğu zaman tercih sebebi olabiliyor. Popüler kültürün aynası olan bu mağazalarda alacağımız bu ürünler bizi kimi zaman arkası gelmeyen bir tüketim döngüsüne sürükleyebiliyor. Bu tüketim çılgınlığının gezegen üzerindeki yıkıcı etkisini artık görmezden gelmemek değişim için hayati bir önem taşıyor. Bu tüketim döngüsünün içindeysek eğer, bunu kırmak için zamansız parçalara yönelmek, mümkünse bu tüketim alışkanlığından uzaklaşmak faydalı olacaktır.
Tercih edeceğiniz parçalar arasında kış zamanları için uzun kollu düz tişörtler ve kazaklar, yaz için ise kısa kollu ve kolsuz düz bluzlar kurtarıcınız olabilir. Geçenlerde kendinden oldukça söz ettiren Sessiz Lüks trendi de aslında zamansız ve basic parçalar üzerine kurulu. Diğer bir taraftan bu trend oldukça maliyetli ve yalnızca küçük bir kesime hitap ediyor. Bu nedenle de bu yazı için tam olarak uyumlu bir örnek değil. Sadece form ve felsefe olarak baktığımızda ise, Sessiz Lüks, nötr renkler ve siyah ve beyaz skalasındaki minimal tasarımlardan, diğer bir tabirle kurtarıcı parçalardan oluşan ve uzun süre kullanılmaya aday kıyafetlerden oluşuyor.
Sessiz Lüks trendinde olduğu gibi basic bir tişörte binlerce lira harcamak yerine, bütçenize göre bir fiyat skalasına ait olan sade kıyafetlere yatırım yapmak akıllıca olacaktır.
Hayat rutininiz ne tarz kıyafetler gerektiriyor?
Haftanın 6 gününü ofis temposunda koşturarak mı geçiriyorsunuz, yoksa evden mi çalışıyorsunuz? Belki de hafta içleri okula gidip, hafta sonu park ve kafelerde zaman geçirmeyi tercih ediyorsunuz. Herkesin temposunda göre ihtiyacı olan kurtarıcı kıyafetler değişiklik gösteriyor. Girdiğimiz ortamlar ve yaptığımız aktiviteleri kıyafet seçiminde öncelik haline getirmek, dolabınızda elinize attığınız kıyafetlerin bulunduğunuz ortamlara olan uyumunu arttıracak ve kıyafet bulma krizinizi azaltacaktır.
· Ofis rutini
Sıkı bir ofis rutininiz varsa kumaş pantolon, gömlek ve tabi ki bu sonbaharın olmazsa olmazı olan vatkalı ceketler radarınızda olmalı. Bu aralar modanın rüzgarları sizden yana esiyor ve ofis giyimi sokak tarzı ile buluşuyor. Prada ve Miu Miu gibi markaların 2023 sonbahar koleksiyonları bu yıl tam olarak ofis tarzı üzerine kurgulandığından ihtiyaçlarınızda kısa topuk şık ayakkabılar ve kumaş kalem eteklere odaklanmak, hayatınızın başka alanlarında da sizin için yararlı olabilir. Şu nedenden ki, bu aralar nereye gidersek gidelim ceket ve kalem etek şıklığının kısa topuk ile buluşması peşimizi bırakmayacak gibi. Geçmiş zamana ait esintiler moda dünyasında hissedilirken daha da ciddileşiyor ve sadeleşiyoruz.
· Evden çalışma rutini
Ev içinde bütün gün pijama ile çalışmak ruhunuza iyi gelecek bir opsiyon gibi duyulmuyor. Ev ortamı rahatlığında olsanız bile kimi zaman kütüphane ve kafelerde çalışmak isteyebilir, kısa bir yürüyüş molası vermek isteyebilirsiniz. Bu nedenle dolabınızda pratik olarak sizi rahat ettirecek opsiyonlar arasında sade tişörtler, günlük pantolon/ tayt ve etekler bulunmalı. Yaz zamanları için düz tabanlı rahat bir terlik veya spor ayakkabı da kurtarıcınız olabilir. Kısacası sizin göz önünde bulundurmanız gereken en önemli husus rahatlık.
Renk ve desen seçimleri
Hepimizin kimi zaman kaçınmak istediği, kimi zaman da özellikle tercih ettiği bazı renkler vardır. Bu nedenle de kıyafet alırken, seçtiğimi renk ve desene ne kadar aşina olduğumuzu göz önünde bulundurmak, kıyafet dolabımızın bu renk ile ne derece uyumlu olduğunu göz önünde bulundurmak faydalı olabilir. Örneğin, tercihimizi genelde pastel renklerden yana kullanıyorsak eğer, parlak renk bir bluzu kombinlemek zor olabilir. Diğer bir taraftan bej, siyah, lacivert, beyaz, gri ve siyah tercihlerine dolabımızda yer vermek, gardrobumuzun genel havasıyla örtüşmeyen farklı renkleri kombinlerken bize kolaylık sağlayacaktır.
Geçici trendlere dikkat
Her yıl küçük akımların etkisi altına giriyoruz. Bir anda tüm medyayı etkisi altına alan bu akımlar bizi de büyülerken bu heyecanın hızlı bir şekilde geçebileceği konusunda bilinçli olmak faydalı olabilir. Moda konusunda bize hitap eden renk ve itemleri tespit etmek ve içerisinde rahat ve özgüvenli hissedebileceğimiz, karakterimizle örtüşen, özgün bir tarz oluşturmak mikro trendlerin tüketici bağımlılığımızı tetiklemesini engelleyecektir.